.
  • ingilizce

Hazır kelimeler pratik Absolutely not. – Kesinlikle olmaz. Kesinlikle hayır. Are you coming with me? – Benimle geliyor musun? Are you sure? – Emin misin? As soon as possible. – Mümkün olan en kısa zamanda. Believe me. – İnan bana. Call me tomorrow. – Yarın beni ara. Come with me. – Benimle gel. Do you understand? – Anlıyor musun? Do you want it? – Bunu istiyor musun? Do you want something? – Bir şey ister misin? Don’t do it. – Bunu yapma. Don’t exaggerate. – Büyütme. Abartma. Give me a hand. – Bana yardım et. Have a good trip. – İyi yolculuklar. Have a nice day. – İyi günler. How long will you stay? – Ne kadar kalacaksın? How much? – Ne kadar? (para) You are wasting my time. – Zamanımı harcıyorsun. I can do it. – Bunu yapabilirim. I can’t believe it. – Buna inanamıyorum. I can’t wait. – Bekleyemiyorum. I don’t have time. – Zamanım yok. I don’t like it. – Bundan hoşlanmıyorum. I don’t think so. – Sanmam. I feel much better. – Çok daha iyi hissediyorum. I found it. – Onu buldum. I hate you! – Senden nefret ediyorum! I hope so. – Umarım. I knew it. – Biliyordum. I love you. – Seni seviyorum. I think so. – Sanırım. I’m hungry. – Açım. Karnım aç. I’m leaving. – Ben gidiyorum. I’m sorry. – Üzgünüm. I’m used to it. – Buna alışkınım. I’ll try. – Deneyeceğim. I’m bored. – Sıkıldım. I’m busy. – Meşgulüm. I’m having fun. – Eğleniyorum. İyi zaman geçiriyorum. I’m ready. – Hazırım. It doesn’t matter. – Önemli değil. Önemi yok. It smells good. – İyi kokuyor. Güzel kokuyor. It’s all right. – Her şey yolunda. It’s time to go. – Gitme zamanı. It’s impossible. – Bu imkansız. It’s not difficult. – Bu zor değil. It’s not worth it. – Buna değmez. It’s your turn. – Senin sıran. Sıra sende. Not yet. – Henüz değil. See you tomorrow. – Yarın görüşürüz. She is my best friend. – O benim en iyi arkadaşım. She is so smart. – O çok zeki. Slow down! – Yavaşla! Thank you very much. – Çok teşekkür ederim. That’s enough. – Bu yeterli. They like each other. – Birbirlerinden hoşlanıyorlar. Wait for me. – Beni bekle. What did you say? – Ne dedin? What do you think? – Ne düşünüyorsun? What is he talking about? – O neden bahsediyor? What’s going on? – Neler oluyor? Where are you going? – Nereye gidiyorsun? You look tired. – Yorgun görünüyorsun. You’re welcome. – Rica ederim. Önemli değil. Hi Eric, nice to meet you. – Merhaba Eric, seninle tanıştığıma memnun oldum. How was your weekend? – Hafta sonun nasıl geçti? Where did you get it? – Bunu nereden aldın? Can you please repeat that? – Tekrar eder misiniz lütfen? Bir yazı için bu kadar cümle yeter. Daha sonraki yazılarımızda belli başlıklar altında sık kullanılan İngilizce cümlelere yer vermeye devam edeceğiz. Hello7 kullanıyorsanız öğrendiğiniz her kelime için de örnek cümleler verdiğimizi farkedeceksiniz. Yeni öğrenilen kelimelerin cümle içinde nasıl kullanıldığını görmek çok önemlidir

yukarı git